Dil, Allah Teala (C.C.)'nın yarattığı sanat harikalarındandır. Çünkü o,
hacmi itibarıyla küçük olmasına rağmen, işleri itibarıyla vücudun diğer
bütün organlarından daha büyüktür. Diğer organların iş alanları
sınırlıdır. Örneğin göz, sadece renk ve şekilleri görür; kulak sadece
sesleri duyar; el yalnızca maddeye temas eder. Dil ise, maddi ve manevi
bütün varlıklarla, ilim, tasavvur ve hayal alanlarına giren tüm şeylerle
ilgilenebilir. O, bunları doğru veya yanlış bir şekilde, kabul veya ret
tarzında seslendirebilir. İnsanın ebedi saadet veya felaketine sebep
olan iman ve küfür de dilin ikrarıyla sabit olurlar. Bu özelliğinden
dolayı, dil sonsuz hayra da sonsuz şerre de vesile olabilir. Dilini
Şeriat ölçüleriyle kontrol eden ve onu yalnızca dünyada ve ahirette
kendisine fayda veren sözlerle sınırlandıran bir kimse, kurtuluşa erer.
Onu kayıtsız ve kontrolsüz bırakan bir kimse de dünya ve ahirette bela
ve musibet görür. Böyle bir dil şeytanın sesi olup çıkar ve bombadan
beter bir yıkım aracı haline gelir.